İngiltere hükümetinin, sığınmacıları caydırma stratejisinin önemli bir parçası olan tartışmalı Bibby Stockholm gemisinde bir ölüm yaşandı.
İngiliz yayıncı BBC’ye göre söz konusu sığınmacının intihar ettiğine işaret eden bilgiler var. Bibby Stockholm isimli gemide ölen kişinin hangi ülke vatandaşı olduğu ve yaşı ise açıklanmadı.
İngiltere’nin güneydoğusunda demirli olan gemide polis inceleme yaptı. Güney Dorset bölgesinden Muhafazakar Parti milletvekili Richard Drax, bir trajedi olarak nitelediği olayın ‘imkansız bir durumun’ sonucu olduğunu söyledi. Drax buna karşın, geminin insani bir barınma imkanı sunduğunu savundu. Bir kaynak, ölümün kamaralardan birinde yaşandığını aktardı.
İçişleri Bakanı James Cleverly de parlamentoda yaptığı açıklamada, olayın ayrıntılarıyla soruşturulacağını söyledi. Mülteci Konseyi Direktörü Enver Solomon, ‘korkunç bir ölüm’ olarak nitelediği olayın bağımsız şekilde soruşturulması çağrısı yaptı.
Solomon, insan haysiyetine uygun yeni bir yaklaşımın acil şekilde bulunması gerektiğini de söyledi. Mültecilerin hakları için kurulan bir başka sivil toplum kuruluşu olan Care4Calais’in direktörü olan Steve Smith de gemidekilerin ‘endişe ve üzüntü’ içinde olduklarını kaydetti.
Smith, İngiltere hükümetine de trajedi karşısında sorumluluk alma çağrısında bulundu.
GEMİ HAKKINDA NE BİLİNİYOR?
İngiltere’de türünün ilk örneği olan üç katlı ve 222 odalı Bibby Stockholm gemisi Ağustos ayında kullanıma sokuldu. İltica başvurularının sonucunu bekleyen 18 ile 65 yaş arasında 500 civarında erkek sığınmacı Dorset’te gemirli gemide barındırılabiliyor.
Bibby Stockholm’e sığınmacılar yerleştirilmeden önce, gazetecilerin gemiyi gezmelerine izin verilmişti. BBC’den Dan Johnson ve Michael Sheils McNamee de gemiyi gezen gazeteciler arasındaydı.
BBC muhabirlerinin aktardığına göre gemi, 1980’ler/90’lardan kalma, eski bir gece yarısı vapuru ya da modası geçmiş bir motel hissi veriyor. Uzun, kafa karıştırıcı koridorlar; çalışma masası, gardırop, kasa, televizyon ve büyük pencerelerin olduğu, nispeten geniş kamaralara açılıyor.
Her odada duşlu bir banyo bulunuyor ve üç katın her birinde ek imkanlar bulunuyor. Başlangıçta 222 kişilikti ancak her odaya ranza yerleştirilmesiyle kapasitesi 506’ya çıkarıldı. Muhabirlere göre, yatakların ölçüsü olabilecek en büyük boyut değil, ancak odalar çok klostrofobik hissettirmiyor.
Büyük ekranlı ve kanepeli bir televizyon odası, çok inançlı bir mescit ile toplantı ve etkinlikler için kullanılabilecek bir sınıf bulunuyor. Diğer bazı ortak alanlar dört ila altı kişilik ekstra yatakhane alanına dönüştürüldü ancak gemiyi gezen gazetecilerin bunları görmesine izin verilmedi.
Yemek odası geniş, uzun bir servis tezgahı ve sıralar halinde dizilmiş altı kişilik masalar var. Örnek menüde kahvaltıda yumurta ve krep, akşam yemeğinde patates çorbası ve dana yahnisi yer alıyor. Gazetecilere gezi sırasında bunun düzenli olarak değişeceği ve bireysel ihtiyaçlar ile dini gereklilikleri karşılayacağı söylendi.
BIBBY STOCKHOLM VE RUANDA PLANLARI
İngiltere’de sığınmacılar konusu siyasetin merkezinde yer alıyor. Otellerdeki sığınmacıların nerelerde barındırılacağı konusu yanında Ruanda planı da halen gündemdeki yerini koruyor.
Rishi Sunak hükümetinin planı, sığınmacıların İngiltere’de iltica başvurularını yapmadan Doğu Afrika’daki Ruanda’ya gönderilmesini ve başvurularını orada yapmalarını öngörüyor. Bibby Stockholm gemisi Ağustos’ta ilk sığınmacıların yerleştirilmesi sonrası hastalık tehdidi nedeniyle tahliye edilmişti.
Hükümet gemilere yerleştirme formülü sayesinde günde 6 milyon sterlini bulduğunu söylediği otel masraflarını azaltacağını savunuyor. Göçmen haklarıyla ilgili kuruluş ve gruplar, gemi projesine başından beri sert bir şekilde karşı çıkarak, sığınmacıların cezaevine benzeyen koşullarda tutulmasının insan haklarına aykırı olduğunu söylüyorlar.
Ancak hükümet, geminin ucuz olmasının yanı sıra güvenli de olduğunu iddia ediyor.