Yapı kayıt belgesi alınmış, gerekli vergileri ödenen ancak tapusu olmayan bir taşınmazın satışına yönelik mülk sahibi ve satın alan arasında bir uyuşmazlık yaşandı. Peki bu durumda mahkeme kimi haklı buldu? İşte detaylar…
Milliyet.com.tr/ Ablasının evini satın almak isteyen bir kardeş, satış işlemlerini usulüne göre yaptı. Daha önceden ev ablasının eşine aitti ve bu ev daha sonra ablasının üzerine geçirilmişti. Satış işlemi yapıldıktan sonra evi satan kişinin eşi ‘Benim haberim yoktu’ diyerek dava yoluna gidiyor. Mahkemeden ise konuyla ilişkin önemli bir karar çıkıyor.
Evi satın alan kardeşin avukatı Gizem Gonce, milliyet.com.tr’ye dava süresine ilişkin gelişmeleri aktardı. Gonce’nin açıklamalarından dikkat çekenler şu şekilde:
“Müvekkilim bir erkek ve ablasından bir ev satın alıyor. Ablası da evli durumda. Evli olan ablasına evi eşi vermiş. Yani ev karısının üzerine geçirilmiş. Bunun akabinde ablası evi kardeşine satıyor. Ancak ev tapusu olan bir ev değil. Daha önce yapı kayıt belgesi ile alınmış sonrasında oturma izni alınmış bir yer. O nedenle çok daha uygun fiyata alıyor.
‘EVİN SATIŞINDAN VAZGEÇİYORLAR’
Tüm sözleşmelerini noter üzerinden yapıyor. Ablası kardeşine evi usulüne uygun bir şekilde satıyor. Bu satış yapılırken müvekkilin ablasının eşinin de haberi var. Tüm süreçlerde eş de yer alıyor. Müvekkil ablasına evin bedelini ödüyor. Abla daha sonrasında kardeşe evi satmaktan vazgeçiyor. Evi satın alan kardeş de ‘ben satın aldım, işlemleri hukuki olarak yaptık, bundan vazgeçilmez’ diyor.
‘EŞİM EVİ BENDEN HABERSİZ SATTI’ DİYEREK DAVA AÇILIYOR
Evi satan kişi farklı bir yola başvuruyor. Eşi diyor ki benden habersiz olarak eşim bir ev sattı. Ben bu evin satışının bozulmasını istiyorum şeklinde mahkemeye dava açıyor. Davada hakim davayı açan erkek eşin davasını reddediyor. Çünkü sebep şu: Her ne kadar bu evin tapusu olmasa da yapı kayıt belgesi alınmış, imar izinleri alınmış, elektrik, doğal gaz çekilmiş, yaşanılabilir ve vergisi ödenen bir yer. Tapusu olmasa da yapı kayıt belgesinin olması, satış işlemini geçerli kılıyor şeklinde karar veriliyor. Mahkeme erkek eşin açmış olduğu davayı reddetti.
‘YAPI KAYIT BELGESİ MÜLKÜ SATMAYA YETERLİ’
Bu önemli bir karar, normalde insanlar yapı kayıt belgesi ile bir yer edinmekten çekiniyorlar, ‘bir problem olursa nasıl olur, mülk gerçekten bize mi ait?’ şeklinde düşünebiliyorlar. Ama yapı kayıt belgesi olması, gerekli izinlerin alınması, ödemelerin yapılması o mülkü satmaya, mülkteki hakları kullanmaya etkili bir durumdur.
‘EŞİM BENDEN HABERSİZ BİR YER SATTI’ BEYANI GERÇEĞE AYKIRI
Bu davayı evi satın alan kazandı. ‘Eşim benden habersiz bir yer sattı ve bunun bozulmasını istiyorum’ beyanı gerçeğe aykırıydı. Bankaya para transferlerinin çoğu kadının eşine yapıldı ve açıklama olarak da evin satış bedeli olduğu yazılmıştı.
Burada usulüne uygun olmayan bir durum yok. Noterde satış sözleşmesinin usulüne uygun yapıldığı, ödemelerin usulüne uygun hesaba geçtiği, yapı kayıt belgesinin alındığı yani taşınmazın artık hukuki bir dayanağının olduğunun tespit edilmesinden dolayı mahkeme davanın reddine karar verdi. Satın alan kişi de evde oturmaya mülkiyet hakkını üzerinde bulundurmaya devam ediyor.”