Yara içindeki yüzünün fotoğraflarını çekerek sosyal medyada yayınladı. Gönderiye düştüğü not, kan dondurucuydu. Genç kadın, tecavüze uğradığını ve fuhşa zorlandığını iddia ediyordu. Ancak güvenlik güçlerinin yaptığı araştırma akıl almaz yalanlar ağını deşifre etti.
Derleyen: Ayşe Kısakürek İngiltere’de infial yaratan ve yıllardır manşetlere taşınan olayda, Eleanor Williams adındaki kadın, 2020 yılının Mayıs ayında ‘Asyalı kişiler’ tarafından istismara uğradığı ve insan ticaretine maruz kaldığı konusunda bir dizi yalanı öne sürmüştü. Williams, ilk erkek kurbanını tecavüzle suçladığında 16 yaşındaydı.
Morarmış yüzünün ve vücudunun fotoğraflarını sosyal medyada yayınlayan Williams hızla viral oldu. Ancak Facebook gönderisinin yayınlanmasından bir saat sonra tutuklanan kişi o zamanlar 19 yaşında olan Williams’tı.
GÜVENLİK KAMERASI GERÇEĞİ YAKALADI
Ülkeyi sarsan olayla ilgili BBC’nin yaptığı yeni belgesele göre, 23 yaşındaki Williams, defalarca fuhuş yapmaya zorlandığı yönünde yalanlar söyledi. Öne sürdüğü öne sürdüğü yalanlar ağı en sonunda ifşa olduğunda ise, hapse atıldı.
Polislerin vücut kamerasına yansıyan görüntülerde, Williams’ın polis memurlarına kapıyı morarmış ve kanlı bir yüzle açtığı görüldü. Polis ne olduğunu anlamaya çalışırken Williams’ın sersemlemiş bir haldeydi ve ağzından kan damlıyordu. Bir noktada polise uzanıp, ‘yardım edin’ diyerek fısıldadı.
Ancak güvenlik güçleri gerçeği ortaya çıkarmayı başardı. Buna göre, genç kadının polisi aramadan sadece 20 dakika önce güvenlik kameralarında yaralanma belirtisi olmadan evine yürüdüğü gözler önüne serildi.
İNGİLİZ BASINI ALTINI ÇİZDİ
Polis yaralanmaların, üzerinde DNA’sının bulunduğu çekiçle kendi kendini dövdüğünü keşfetti. Güvenlik kamerası görüntüleri, genç kadının çekici satın aldığını ortaya koydu. Yanı sıra, polisin daha ayrıntılı bir araştırma yapmasıyla cep telefonu kayıtlarının kadının anlattıklarıyla çeliştiği de fark edildi.
İngiliz basını, ‘asılsız tecavüz iddialarının’ son derece nadir olduğunun altını çizerek, bu yalanlar ortaya atıldığında masum insanların hayatını ciddi tehlikeye sokabileceğini vurguladı.
Genç kadının attığı iftiralar sonucu, olayda adı geçen şehir olan Barrow-in-Furness’te nefret suçlarında artış yaşandı. Asya kökenli insanlar ölüm tehditleri aldı, sözlü tacize uğradı ve bazı insanlar onlara tükürerek saldırdı. Bazı işyerleri ise, tahrip edildi.
İFTİRAYA UĞRAYINCA İNTİHARA KALKIŞTI
Williams’ın yalanları ciddi sonuçları doğurdu; haksız yere suçladığı adamlardan biri olan Muhammed Ramzan, tutuklanmasının ardından uğradığı iftira sonucu intihar etmeye kalkıştı.
Yanlışlıkla suçlanan ve 73 gün parmaklıklar ardında kalan başka bir adamın ise, ‘istismarcı’ olarak adlandırılmasının ardından evinin camları kırıldı ve yine evine sprey boyayla ‘tecavüzcü’ yazıldı.
Adaletin gidişatını bozmaktan dokuz kez suçlu bulunması sonrası Mart ayında sekiz yıldan fazla hapis cezasına çarptırılan Williams, Asyalı suçlular tarafından; dövüldüğü, tecavüze uğradığı ve ‘tecavüze uğradığı’ yönündeki iddialarını sosyal medyada yayınlamıştı.
MEKTUP YAZARAK ÖZÜR DİLEDİ
Cinsel suç mağdurlarıyla görüşme konusunda uzman olan dedektif şunları söylüyor:
“İnsanların çoğunluğu böyle bir konuda asla yalan söylemez, dolayısıyla birine inanmamak için hiçbir sebep yok, ancak gerçekleri ortaya çıkarmak benim işim.”
The Guardian gazetesi ise, Williams’ın, Mart ayında hapis cezasına çarptırılmadan önce özür dilediğini yazdı. Habere göre hakime yazdığı mektupta “Jürinin kararına inanmanın sizin göreviniz olduğunu anlıyorum ve bunda sorun yok” diye yazdı.
“Bazı hatalar yaptığımı biliyorum, özür dilerim. Bunun mazeret olmadığını biliyorum ama gençtim ve kafam karışmıştı. Suçlu olduğumu söylemiyorum ama bazı konularda yanlış yaptığımı biliyorum ve özür dilerim. Barrow’da yaşanan sorundan dolayı yıkıldım. Bu durumun ne gibi sonuçlar doğuracağını bilseydim bunu asla yayınlamazdım.”
Williams’ın davranışına ilişkin açıklamalar hala belirsizliğini koruyor. Duruşmasında yargıç, “bu davada çok sayıda psikiyatrik kanıt elde edildiğini ancak sanığın bu suçları neden işlediğine dair bir açıklama bulunmadığını” söyledi.