Suna Kılıç ve Barış Kılıç Diyorki: Gerçek müzik, teknolojiyle değil; kalple yapılır.

Gaziantep’in güçlü kadınlarından biri, sesiyle olduğu kadar hikayesiyle de dikkat çekiyor.
Hem sağlık çalışanı hem de sanatçı olan Suna Kılıç, yaşamla sanatı, emeğiyle duyguyu bir potada eritiyor. Onun hayatı, iki büyük tutkudan oluşuyor: İnsanlara dokunmak ve kalplere seslenmek.

1989 yılında Gaziantep’te doğan Suna Kılıç, Selçuk Üniversitesi Tıbbi Laboratuvar Bölümü mezunu. Mezuniyetinin ardından Gaziantep Kadın Doğum Hastanesi’nde ebe hemşire olarak çalışmaya başladı.
Gündüzleri doğumhanede yeni hayatlara tanıklık eden Suna, geceleri müziğin büyülü dünyasında kendi iç sesini keşfetmeye koyuldu.

İki Kalbin Projesi: “Sunağme Harmony”

Sanat yolculuğunda en büyük desteği hayat arkadaşı Barış Kılıç (Tasarımcızade)’dan aldı.
Barış Kılıç’ın dijital tasarım ve prodüksiyon alanındaki uzmanlığı, Suna’nın iç dünyasındaki melodileri teknolojiyle buluşturdu.
Yapay zekâ destekli aranjelerle şekillenen bu özel proje, “Sunağme Harmony” adını aldı.
Bir yanda teknoloji, bir yanda duygunun gücü… İşte bu ikisi birleşince, Türkiye’nin en özgün müzik markalarından biri doğdu.

Gerçek Duyguların Melodisi

Suna Kılıç’ın şarkılarında yalnızca notalar değil, yaşamın kendisi var.
“Zencefil” adlı eser, çiftin iki oğluna ithaf edilirken; “Hünkar” onların aşkını anlatıyor.
Tüm sözleri Barış Kılıç kaleme alıyor, ama her kelime Suna’nın sesinde yeniden can buluyor.
O, sesiyle kadın olmanın gücünü, anne olmanın zarafetini ve sevmenin cesaretini anlatıyor.

“Teknoloji Ruhsuzsa Müzik Olmaz”

Suna Kılıç, sahneye çıktığında hep aynı sözü söylüyor:

“Yapay zekâ sadece bir araç. Ama müzik kalpten gelmiyorsa, o ses duyulmaz.”

Bu duruşu, kısa sürede sosyal medyada büyük yankı uyandırdı.
Dinleyiciler, “Sunağme Harmony”yi “yapay zekâ ile duygunun buluştuğu proje” olarak tanımlıyor.
Onun sesi, Gaziantep’in sıcaklığını, Anadolu kadınının gücünü ve çağdaş müziğin yeniliğini aynı potada eritiyor.

Sosyal Medyanın En Samimi Çifti

Suna ve Barış Kılıç çifti, hem müzikte hem de hayatta birbirine ilham veriyor.
“Zencefil” klibindeki aile sahneleri, kısa sürede binlerce izlenmeye ulaştı.
Doğallıkları, samimiyetleri ve birlikte ürettikleri sanatla izleyenlerin gönlünde taht kurdular.

Kadının Sesi, Müziğin Kalbi

Bir yanda doğumlara tanıklık eden bir ebe, diğer yanda sahnede kalplerin ritmini tutan bir sanatçı…
Suna Kılıç, hem emeğin hem aşkın sesi oldu.
O, hayatın her alanında üretmenin, inanmanın ve sevmekten vazgeçmemenin simgesi.

Gaziantep’ten yükselen bu özel ses, bir kez daha kanıtlıyor:
Gerçek müzik, teknolojiyle değil; kalple yapılır.