Mağdurların Avukatı Barış Erkan Çelebi: Bu Dava Sadece Para Değil, Türkiye’nin İtibarı Meselesidir

İstanbul’un lüks gayrimenkul piyasasında parlak bir yatırım fırsatı olarak başlayan süreç, yüzlerce yabancı yatırımcı için kâbusa dönüştü.

İstanbul merkezli büyük bir inşaat şirketi tarafından yürütüldüğü iddia edilen “otel konseptlirezidans” projelerinin ışıltılı broşürlerinin ve “garantili yüksek kazanç” vaatlerinin ardında, ustaca kurgulanmış milyon dolarlık dolandırıcılık gizleniyordu.

Sistem, özellikle Körfez ülkeleri, Rusya ve Çin’den yatırımcıları hedef aldı ve onlara risksiz, yüksek getirili gayrimenkul yatırımları vaat etti. Ancak “yüksek kazançlı rezidans yatırımı” olarak sunulan bu proje, Türkiye’nin yakın tarihindeki en büyük emlak dolandırıcılık vakalarından biri hâline geldi.

Müteahhit “Otel Konseptli” Yatırım Tuzağını Nasıl Kurguladı?

2019–2022 yılları arasında İstanbul merkezli dev bir inşaat şirketi, İstanbul Bağcılar’da inşa ettiği yaklaşık 400 daireyi, “otel-konsept rezidans” projeleri kapsamında yatırımcılara pazarladı. Şirket, yatırımcıların dairelerini kendisine kiralayacağını, bu dairelerin otel odası olarak işletileceğini ve yatırımcılara her yıl 20.000 – 30.000 ABD doları kira getirisi getireceğini vadetti.

Müteahhit şirket, güven kazanmak amacıyla tanınmış uluslararası otel zincirlerinin isimlerini ön plana çıkararak daireleri pazarladı; büyük otel markalarının tabelalarını astı. Daire alarak Türk vatandaşlığı kazanma ve “ABD doları üzerinden garantili getiri” vaatlerine inanan yatırımcılar, daireleri piyasa değerinin 5–6 katı fiyatlara satın aldı.

Başlangıçta yatırımcılara ödeme yapılması, sistemin güvenilir ve kazançlı olduğu izlenimini verdi. Ancak daha sonra yapılan incelemelerde, ödemelerin otel gelirlerinden değil, yatırımcıların kendi yatırdığı paralardan sağlandığı ortaya çıktı. Dairelerin satışı bittikten sonra vaat edilen ödemelerin bir anda durdurulmasıyla, sistemin aslında Ponzi tipi biryatırım dolandırıcılığı olduğunu ortaya çıktı.

Gizli Tapu Şerhleri ve Dijital Kilitlerle Mülkiyet Engeli

Araştırmalar sonucunda, tapular devredilmeden önce mülklere 13 yıl boyunca geçerli gizli kira şerhleri konulduğu ve yatırımcılardan gizlendiği belirlendi. Bu şerhler, yatırımcıların dairelerini satmalarını, kiralamalarını veya hatta fiziksel olarak girmelerini engelledi.

Binalara erişim tamamen müteahhidin dijital anahtar sistemi tarafından kontrol ediliyordu; yatırımcılar kendi mülklerine erişemedi. “Rezidans” olarak pazarlanan dairelerin aslında otel odası olarak inşa edildiği, dijital kart olmadan asansörlerden çıkılamadığı, binaya serbestçe girilemediği, elektrik ve suyun da şirketin kontrolündeki ortak sayaçlar üzerinden sağlandığı anlaşıldı.

Müteahhit Sözleşmeleri Tanımadı, Davalar Uzadı

Mağdurlar kayıplarını geri almak için dava açtığında, müteahhit şirket kendi satış sözleşmelerindeki imzaları bile reddetti ve bu belgelerin “yetkisiz kişiler” tarafından imzalandığını öne sürdü. Aynı sözleşmeleri kullanarak milyonlarca dolar toplayan şirket, bukez mahkeme sürecini uzatmak için farklı savunma stratejileri geliştirdi.

Dava sürecine dahil olan mağdur avukatları, bu inkâr ve oyalama taktiğinin, yasal süreci manipüle etmek ve sorumluluktan kaçmak için tasarlanmış sistematik bir strateji olduğunu belirtiyor:

“Titizce Kurgulanmış Bir İllüzyon”

Mağdur yabancı yatırımcıların onlarcasını temsil eden Avukat Barış Erkan Çelebi, davanın bir ticari anlaşmazlık değil, organize bir dolandırıcılık olduğuna dikkat çekti:

“Bu bir ticari uyuşmazlık değil, yatırımcıları sistematik biçimde manipüle eden ve ciddi finansal zararlara yol açan, Ponzi benzeri bir yatırım dolandırıcılığıdır.”

Av. Barış Erkan Çelebi, ayrıca şunları ekledi:

“Bu tip olaylar Türkiye’nin uluslararası yatırım açısından güvenilir bir ülke olarak itibarına da ciddi şekilde zarar vermektedir. Biz bu davayı, sadece mağdurlar için değil, ülkemizin küresel pazardaki güvenilirliğini korumak için de sürdürüyoruz.”

Yabancı Yatırımcılar İçin Bir Uyarı

Av. Barış Erkan Çelebi, Türkiye’de gayrimenkul almayı planlayan yabancı yatırımcılar içinkritik bir uyarıda bulundu: