Süleyman Üstündağ ve Atlanties Software: Genç Yaşta Yazılımda Başarı Öyküsü
Yazılım serüvenim, çocukluk yıllarımda oldukça anlamlı bir şekilde başladı. Henüz 10 yaşındaydım ve teknolojiyle pek bir bağım yoktu. O dönemlerde abim sürekli bana, “Yazılımcı olmalısın, yazılım geleceğin mesleği. Bu alanda çok iyi yerlere geleceksin,” gibi motive edici sözler söylüyordu. Abimin bana olan bu inancı beni harekete geçirdi. “Madem yazılım bu kadar önemli, bu iş nasıl öğrenilir?” diye araştırmaya başladım.
O yaşlarda yazılımla ilgili hiçbir şey bilmiyordum ama içimde büyük bir heyecan vardı. Günlerimi bilgisayar başında geçiriyor, hatta zaman zaman uyumayı bile unutuyordum. İnternet üzerinden ücretsiz eğitim videoları ve yazılarla öğrenmeye çalıştım. Ancak bu kaynaklar yeterli gelmiyordu. Yaşım küçük olduğu için herhangi bir gelirim yoktu, bu yüzden eğitim almak adına tek finans kaynağım bayram harçlıklarımdı. O harçlıklarla küçük eğitim paketleri satın aldım, yazılım kitapları edindim.
Zorlayıcı olmasına rağmen öğrenme süreci benim için her zaman keyifli ve heyecan vericiydi. Yavaş yavaş, deneme yanılma yöntemleriyle ilk projelerimi yapmaya başladım. O zamandan bugüne kadar geçen süreçte hem kendimi geliştirdim hem de ekip çalışmasının önemini kavradım. Şimdi ise bu birikimi daha büyük projelere dönüştürmek için çalışıyorum.
Bu noktaya gelmek hiç kolay olmadı. İlk zamanlarda yazılımı öğreniyor olmama rağmen, bu beceriyi nasıl kazanca dönüştürebileceğimi bilmiyordum. Henüz 11 yaşındaydım ve büyük projeler için yeterli bilgiye sahip değildim. Ancak bu durum beni yıldırmadı; aksine merakımı daha da artırdı.
Bir gün, çevrimiçi oyun oynadığım arkadaşlarla sohbet odasındayken biri şöyle bir öneride bulundu: “Odalarımıza bir bot yapalım. Gelenlere hoş geldin desin, şarkı çalsın.” Bu fikir beni çok heyecanlandırdı ve hemen denemeye koyuldum. O basit botu yapmayı başardım ve bundan ilk kazancımı elde ettim. Bu benim için büyük bir başlangıçtı. İnsanlar yaptığım botları beğenmeye ve sipariş vermeye başladılar. Ufak tefek işler alarak hem kendimi geliştirdim hem de küçük çaplı kazançlar sağlamaya başladım.
Zamanla yaptığım işlerin boyutu büyümeye başladı. Sadece bot yapmakla kalmayıp daha büyük projelere odaklandım. 17 yaşına geldiğimde tasarım, logo ve kartvizit gibi daha profesyonel hizmetler sunmaya başladım. Artık yalnızca günü kurtarmak için çalışmıyor, kendime ve işime daha büyük hedefler koyuyordum.
Bu süreçte, işime olan tutkum hiç azalmadı. Bazen iki gün boyunca uyumadan çalıştığım, hatta su içmeyi bile unuttuğum anlar oldu. Yaptığım iş beni o kadar içine çekiyordu ki, her projede yeni şeyler öğreniyor ve her müşteriden yeni bir deneyim kazanıyordum.
Bugün, 42 kişilik bir ekibe liderlik ederek yazılım alanında yenilikçi projelere imza atıyoruz. Mobil uygulamalar, oyun tasarımları, web geliştirme, SEO, e-ticaret ve sosyal medya yönetimi gibi birçok alanda hizmet veriyoruz. Ekibimle birlikte sürekli gelişime ve yeni şeyler üretmeye odaklanıyoruz.
İlk başlardaki küçük işler ve zorlu süreçler bana hem sabrı hem de başarının değerini öğretti. Bu yolculukta öğrendiğim en önemli şey ise tutkuyla yapılan bir işin, hayal edilen her hedefi ulaşılabilir kıldığıdır.