Diyarbakır’da ‘arazi anlaşmazlığı’ nedeniyle Taş ve Alyamaç aileleri arasında, 9 kişinin öldüğü 2 kişinin yaralandığı silahlı kavgaya ilk müdahale eden ve üzerlerine ateş edilen 9 jandarma personelinin ifadeleri ortaya çıktı.
Olay, 15 Haziran 2023 sabahı, Bismil ilçesi kırsal Serçeler Mahallesi’nde meydana geldi. Alyamaç ve Taş aileleri arasında arazi anlaşmazlığı nedeniyle çıkan tartışma, silahlı kavgaya dönüştü.
Taş ailesinden Orhan Taş, Serhat Taş, Halil Taş ve Mehmet Can Taş ile Alyamaç ailesinden Mehmet Emin Alyamaç, Selim Alyamaç, Muhammed Alyamaç, Yunus Alyamaç ve Ömer Alyamaç hayatını kaybetti, yaralanan Ahmet Alyamaç ve M.A. ise hastanede tedaviye alındı.
Olaydan sonra Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 11’i tutuklu, 11’i firari toplam 31 şüpheli hakkında hazırladığı 151 sayfalık iddianame 7’nci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. İddianamede, 31 sanıktan 26’sı hakkında ‘Tasarlayarak kasten öldürmek’ suçundan 5’er kez ağırlaştırılmış müebbet, kavgaya müdahale eden güvenlik güçlerine yönelik açılan ateş nedeniyle de ‘Kasten öldürmeye teşebbüs’ suçundan 117’şer yıldan 180 yıla kadar, 5 sanık hakkında ise ‘Tasarlayarak kasten öldürmek’ suçundan 4’er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile ‘Kasten öldürmeye teşebbüs’ suçundan 338’er yıldan 530 yıla kadar hapis cezası talep edildi.
‘YAKINIMA, AYAK DİPLERİMİZE, TRAKTÖRÜN CAMLARINA İSABET EDİYORDU’
İddianamede şüpheliler ve sanıkların yanı sıra olaya ilk müdahale eden ve üzerlerine ateş edilen 9 jandarma personelinden O.A., Y.A., M.Ç., A.Ç., A.A., M.R.Y., S.S., İ.A., ve F.S.’nin ifadelerine de yer verildi. Olay yerine vardıklarında yaşadıklarını anlatan M.R.Y., “Rampa yukarı 10 metre ilerledik. Yanımda Y.A. vardı. O sırada A.A. aracı stop ediyordu.
Karşılaştığım manzara; tankerin lastiğine Muhammed Alyamaç, oturur vaziyette pantolonu kanlı bir şekilde yaslanıyordu, Şahin Alyamaç isimli üstü çıplak şahsı tankerin arka kısmına ayakta yaslanır halde gördüm. Boş arazide yerde sırtüstü uzanan ve bilinci kapalı gözleri açık vaziyette yatan kişinin ismini sonradan Ömer Alyamaç olarak öğrendim. Şahin Alyamaç’ın oğulları olan Barış ve Ferat Alyamaç isimli kardeşler de ağabeyleri Muhammed’in yanında bizi görünce bağırarak yardım istemeye başladılar. ‘Üzerimize ateş açıldı’ dediler. Bu şahısların üzerlerinde silah ve delici kesici alet görmedim. A.A. ve Y.A. ile 2 traktörün arasında yerde yatan Ömer Alyamaç isimli şahsın yanına gittik. Şahsın nabzını ben kontrol ettim, nabız olduğunu ve kalp atışı duyduğumu Y.A.’ya bildirdim. Karakol komutanımız A.A.’ya talimat verdi, makam aracını çekip yaralıları tahliye etmemizi söyledi.
Aracı yukarı çıkarmayı başardı. Yaralı Ömer Alyamaç’ı çekerek alacağımız esnada yukarı tepelerden üzerimize ateş açıldı ve ben öndeki traktörün arkasına siper aldım. Siper aldığım traktörün alt ve yan kısmında 20 civarı boş kovan ve 2 Kalaşnikof şarjörü gördüm. Ateşin tepe bölgelerde geldiğini anladım. Ancak tepe bölgesini gözetlediğimde kimse göremiyordum. İsabet almadım ancak yakınıma, ayak diplerime ve traktörün camlarına isabet ediyordu. Mevzi değiştirmeye karar verdim. Makam aracının yanına Muhammed Alyamaç ve Barış Alyamaç siper aldı. Ben daha sonra makam aracına yakın olan beton kuyuya koştum. Yanıma Şahin Alyamaç geliyordu. Onu çekerek siper almasını sağladım. Ateş devam ediyordu ancak halen göremiyordum ve göremediğimden dolayı karşılık veremedim. Başımızın üzerinden mermiler geçiyordu, seslerini duyabiliyordum. Üstümüze ateş açan kişi ve kişileri görmedim ancak yakalanmaları halinde kendilerinden şikayetçiyim” diye konuştu.
‘DUR, JANDARMA’ DEMEME RAĞMEN ÜZERİMİZE ATEŞ EDİLDİ’
O.A. da ihbarla olay yerine gittiklerini ifade ederek, “Bir anda üzerimize ateş edilmeye başlandı. Asker Y.A., yaralıların olduğu bilgisini verdi. Bunun üzerine traktörlerin sağ tarafında bulunan tepeye doğru korumalarımla birlikte koşarak çıkmaya başladık. Bu sırada üzerimize yoğun şekilde ateş edilmeye devam edildi. Çok yakınımızdan geçen mermiler oldu. Personellerime mevzi almalarını emrettim, yerde hareketsiz yatan bir şahsı, hücum yeleği ve omzunda askı kayışıyla asılı uzun namlulu silahı olan şahsın sürükleyerek geriye doğru uzaklaştırdığını gördüm. Bu sırada ‘Dur, jandarma’ diyerek şahısların teslim olmalarını söyledim. Şahsın yanına doğru hareket etmeye başladığım esnada üzerime tekrar ateş edilmeye başlandı. Kendimi yan tarafa doğru atarak siper aldım, siper aldığım yerin üzerine mermiler isabet etti.
Personellerden S.S.’nin ateş etmek için kalktığı sırada üzerine gelen ateşten korunmak maksadıyla kendini yan tarafa attığında yamaç aşağı doğru sürüklendiğini gördüm. Ona yakın olan F.S.’nin ivedi bir şekilde silah arkadaşının vurulduğunu düşünerek yanına koşmasını emrettim. Ben de direkt ateşin geldiği yöne doğru ateş ettim. Bir süre sonra gözetlemek için kafamı kaldırdım. Tepe üzerinde hareketsiz yatan birden fazla kişinin olduğunu gördüm. Yaklaşık 200 metre ileride ambulansın olduğunu, onun yanında yeşil tonlarında bir araç olduğunu gördüm. Bu sırada tekrar üzerimize doğru 1-2 el ateş açıldı. Tekrar mevzi aldım bir süre sonra kafamı tekrar kaldırdığımda ambulans ve yanındaki araç oradan ayrılmıştı. Personeller ile ivedi bir şekilde hareketsiz yatan şahısların yanına himayeli bir şekilde yaklaştık, personelim S.S.’ye şahısların nabızlarını kontrol ettirdim, diğer personelim F.S.’ye de 112’yi arayarak olay yerine ambulans istemesini söyledim” ifadelerini kullandı.
‘TAKİP ETTİĞİMİZ ARAÇTAN BİZE ATEŞ EDİLDİ’
M.Ç. de olay yerinde araçtan indikten sonra kendilerine doğru hakim tepeden ateş edildiğini fark ettiğini belirterek, “Yerde sırtüstü yatan bir şahıs vardı. Hareketsiz olarak yatıyordu ve Ahmet Alyamaç isimli şahıs, bu şahsa bakarak bana ‘öldü’ dedi ve ağlıyordu. Ahmet Alyamaç’ın elinde silah görmedim. Arka yere dolandığımda beyaz renkli aracın içerisinde bazı şahısların bindiğini gördüm. Yaklaşık olarak 200-250 metre mesafedeydi. Arazide beyaz araçla yaklaşık olarak 10-15 dakika kovalamaca yaşadık. Arazide ekinlerin içinde çok hızlı bir şekilde gidiyordu. Önümüzde bulunan aracın sol arka kapısı açılarak bize doğru ateş edildi. Yanımda bulunan A.Ç.’nin tarafından da aracın bulunduğu istikamete doğru havaya ve 10-15 el ateş edildi ama şahıslar durmuyordu. Aracın içinde en az 3 kişi olduğunu düşünüyorum. Araç ekinlerin içinde çok hızlı ilerliyordu, ben arkasındaydım. Aracın 2 kere hızdan hakimiyetini kaybettim ama geri topladım. Şahıslar bölgeyi ve araziyi bildikleri için biçilmemiş arazinin içinde çok hızlı gidiyordu. Ben mesafeyi kapatamadım. Şahıs Serçeler Mahallesi mevkisine doğru gitti. Kastel tarafına döndüm ancak aracı bulamadık. 112 Acil Çağrı Merkezi’ni aradım aracın bilgilerini verdim. Kaçması sebebiyle yol kontrolünde yakalanması için bilgileri verdim” diye konuştu.